Bilgem Okulları Gazetecilik Kulübü, yeni eğitim öğretim dönemine hızlı girdi. Her ay yayınlanacak olan Bilgem Gazetesi, ilk yayını ile öğrencilerden büyük ilgi gördü.Tüm Bilgem Ailesi, gazetenin içeriğini oluşturan bir birinden ilginç bilgilere, kampüs binasında kurulu stanttan ulaşabilir.Emeği geçen tüm öğrencilerimizi ve öğretmenlerimizi tebrik ederiz.
Bu yıl yapılan YKS sonuçlarına göre üniversite hedeflerine ulaşan öğrencilerimiz ile onlara desteğini esirgemeyen ailelerimizi ve öğretenlerimizi tebrik ederiz.İşte bu yıl üniversiteli olan öğrencilerimiz:Alp Kerim Arpaca / Gazi Üniversitesi Kimya Mühendisliği (İngilizce)Duru Turgut / Başkent Üniversitesi Endüstri MühendisliğiKerem Tuğra Demirbağ / Fırat Üniversitesi İç Mekan TasarımıMiraç Günay / Fırat Üniversitesi İktisatNebahat Nefise Güneş / Fırat Üniversitesi Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriOrhan Melik Köse / İstanbul Teknik Üniversitesi Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği (İngilizce)Özge Altunyuva / Fırat Üniversitesi Bilgisayar MühendisliğiRavza Süer / TED Üniversitesi Mimarlık (Burslu, İngilizce)Rümeysa Çiçek / Erciyes Üniversitesi Tıp FakültesiÜlker Coşkun / Fırat Üniversitesi Yönetim Bilişim SistemleriZeynep İkra Demir / Bezm-i Alem Vakfı Üniversitesi Diş Hekimliği (Burslu)
Bilgem Okulları'nın davetlisi olarak geçtiğimiz ay Elazığ'da bir seminer veren Prof. Dr. Soner Yıldırım, Hürriyet'ten Nuran Çakmakçı'ya eğitimde etkili öğrenme konusunda özel bir röportaj verdi.---Haziran ayında milyonlarca öğrenci daha iyi bir lise ve üniversite için sınava girecek. 3.5 milyon öğrencinin hayatını etkileyecek 2 büyük sınav öncesi öğrenmenin 6 büyük püf noktasını Prof. Dr. Soner Yıldırım anlattı.Uzmanlara göre insan öğrenmesi 2.5 milyon yıllık evrimi kapsıyor. Bu uzun ve karmaşık yolculuk boyunca insanın öğrenmesi, farklı ortamlara uyum sağlama, yenilik yapma ve gelişme yeteneğimizin arkasındaki itici güç oldu. Bu, aslında insanın merakının, yaratıcılığının ve azminin de bir kanıtı olarak gösteriliyor. Haziran ayı boyunca milyonlarca öğrencinin kaderini belirleyecek iki büyük sınav var. 1 milyonu aşkın ortaokul son sınıf öğrencisinin gireceği Liselere Geçiş Sistemi (LGS) ve üniversite kapısını aralamak için yaklaşık 2.5 milyon adayın yarışacağı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) maratonu. Bu iki önemli sınavın arifesinde fizyoloji, psikoloji, sinirbilim ve öğrenme bilimleri gibi çalışma alanlarının öğrenme üzerindeki temel araştırmalarını hatırlamakta fayda var.Her çocuk öğrenirGeçtiğimiz günlerde Elazığ’daki Bilgem Okulları’nda velilere bu konuda önerilerde bulunan ODTÜ Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Soner Yıldırım, “Öğrenme insanın varlığının temel taşıdır ve insanın hayatta kalabilmek için geliştirdiği en önemli evrimsel kazanımdır. Unutmayın. Her çocuk öğrenir. Yeter ki odaklansın, içsel olarak güdülensin ve öğrenme etkinliklerinden keyif alsın” diyerek öğrenmeden sorumlu organın beyin olduğunun altını çizdi.Zeka değil çaba etkiliProf. Dr. Yıldırım sınava hızırlananlara, hazırlanacak olanlara ve ebeveynlere şu önerilerde bulundu: “Öğrenme ve başarıyı sadece zekâ ile açıklamaya kalmak bizleri büyük bir hataya sürükleyebilir. Başarıda zekânın tek başına açıklayıcı olmadığını biliyoruz. Ama çaba süresinin zekâdan daha iyi bir etken olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu nedenle çocukların çabasını görmek, takdir etmek ve onların bu öğrenme çabasını desteklemek çocukların zekâsını kutsamaktan çok daha etkili bir yöntemdir. Aslında yaşam boyu başarılı bireylerin yetişmesinde bu öğrenme çabasının ve disiplinin önemi yadsınamaz. Çaba için de bir disiplin gerekiyor. Bu disiplini geliştirmenin de tek ve basit bir cevabı yok. Ancak çocukların gelişiminde unutmamız gereken basit bir ilke bulunuyor. Erken yaşlarda çocuklar büyük oranda ‘gözlem ve taklitle’ öğrenirler. Yani çocuklar, anne ve babalarının birçok özelliğinin en yakın gözlemcisi ve taklitçisidir. Okul ile birlikte çocuklar artık akranlarının tipik bir taklitçisi olmaya başlarlar.”Çalışırken bunları yapınSınav öncesi beynimiz öğrenme sürecinde şu temel 6 bilişsel stratejiyi uygularsa daha kolay öğreniyor ve bunları hafızaya çeviriyor.1) Aralıklı çoklu tekrar: Beynimiz bir kere duyma, bir kere görme ya da bir kere okuma ile yeni bir konuyu öğrenemiyor. Bu öğrenme yaşantılarının aralıklarla tekrar edilmesi gerekiyor. Günlük ve düzenli yapılacak konu tekrarları konuların öğrenilmesini ve hatırlanmasını kolaylaştırıyor.2) Hatırlama pratikleri: Öğrenilen bilginin hatırlanmaya çalışılması yoluyla pekiştirilmesi, öğrenmeyi hem güçlendirir hem de derinleştirir. Hemen doğru cevaba bakmak yerine konuyu hatırlamaya çalışmak daha iyi bir öğrenme yöntemidir.3) İçerikleri ayrıntılandırın ve ilişkilendirin: Yeni içerikleri daha anlamlı ve kalıcı hale getirmek için onu mevcut bilgilerle ilişkilendirin, açıklamaya çalışın ve örneklendirin.4) Konuları serpiştirin: Konuları serpiştirerek çalışın. Aynı konu üzerinde uzun saatler harcamak yerine farklı konular arasında geçişler yaparak çalışmak daha etkili bir öğrenme yöntemidir. Bir günde aynı konuyu 5 saat aralıksız çalışmak yerine 5 gün boyunca o konuyu her gün bir saat çalışın.5) Somut örnekler kullanın: Çalıştığınız konu ile ilgili somut örnekler bulmaya ve yaratmaya çalışın. Somut örneklerle eşlenen içerikleri daha kolay öğrenir ve hafızaya çevirebilirsiniz.6) İkili kodlama yapın: Yeni konuları hem sözel (kelimelerle) hem de görsel (resimler, şemalar, grafikler vb.) yollarla çalışmak öğrenmeyi ve hatırlamayı güçlendirir. Öğrenme esnasında kendinizin elle hazırlayacağı tablolar, şemalar, grafikler ve görseller hafızayı güçlendirmenin en etkili yollarındandır. Unutmayın: El yazısı ile not aldığınızda “daha iyi” öğrenir, “daha uzun süre” hatırlayabilirsiniz. Sadece yazmak da değil ellerimizle yaptığımız tüm karmaşık motor beceriler, beynimizi en hızlı geliştiren uyaranlar arasında yer alır.Yatağını toplayan tabağını kaldıran özgüvenli oluyorÖzellikle 3-6 yaş aralığı, çocukların öz düzenleme becerilerinin ve özgüvenlerinin gelişiminde kritik dönemlerdir. Bu yaş aralığında örneğin oyuncaklarını toplayan, yatağını düzelten, yemekten sonra tabağını kaldıran yani fiziksel ortamını düzenleyebilen çocukların özgüven ve öz düzenleme becerilerini daha hızlı kazandıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. O nedenle ailelerin çocukların yapabileceği işleri kendilerinin yapması, aslında onlara yapılabilecek en büyük haksızlıklardan biridir. Öğrenmede en önemli faktörlerden biri ‘Ben bunu yapabilirim, ben bunu öğrenebilirim’ duygusudur. Öğrenme bu özgüven ile başlar. Bu nedenle çocuklara erken yaşlarda özgüvenlerini ve öz düzenleme becerilerini destekleyecek sorumluluklar vermek ileride başarılı bireyler olmaları için yapılabilecek önemli bir katkıdır.Kaynak: hurriyet.com.tr
Dilimizin Zenginlikleri Projesi Kapsamında Mayıs Ayı çalışmamız "Türkülerimiz" adlı çalışmamız oldu.Sınıf içerisinde öğrencilerimiz ile gelenek ve göreneklerimizi hatırlamak ve birebir bazı duyguları yaşamaya çalışmak hedefiyle sınıf içerisinde bazı türkülerimiz söylendi.Eğlenerek öğrenme amaçlandı. Ayrıca pano çalışması yapıldı.Yine Dilimizin Zenginlikleri Projesi kapsamında mart ayında da Dede Korkut pano çalışması gerçekleştirildi.Projeye katılan tüm ortaokul öğrencilerimizi tebrik ederiz.
Bilgem Okulu 9. sınıf öğrencileri, derslerinde irdeledikleri Enerji ve Enerji Dönüşümleri konusunu yerinde gözlemlemek amacıyla Türkiye'nin üçüncü büyük hidroelektrik santraline sahip Keban Barajı’na teknik gezi düzenledi.Elazığ ilinin Keban ilçesinde, Fırat nehri üzerinde, 1965-1975 yılları arasında inşa edilmiş olan elektrik enerjisi üretimi amaçlı Keban Barajı'na biyoloji öğretmeni Seçim Zuhal Ören ve fizik öğretmeni Feride Uz rehberliğinde gerçekleşen gezide, öğrenciler enerji üretimi ve çevresel etkiler üzerine gözlemler yaptı.Bu tür etkinlikler, ders içeriğini somut örneklerle pekiştirirken çevre bilincini de artırıyor.
Sağlık alanında eğitim gören öğrencilerimiz, meslek dersleri öğretmenimiz Sultan Açıkgöz Uçar ve Danışman Öğretmenimiz Gözde Yeter eşliğinde hastane ortamını yakından tanıma fırsatı buldu.Gerçek yaşam deneyimlerine dayalı bu gezi sayesinde öğrencilerimiz, sağlık sektörünün dinamiklerini yerinde gözlemledi, teorik bilgilerini pratiğe dönüştürme yolunda ilk adımlarını attı. Bu tür deneyimlerin mesleki motivasyonu artırdığına, öğrencilerimizin vizyonunu geliştirdiğine inanıyoruz.Emeği geçen tüm öğretmenlerimize ve ilgili hastane personeline teşekkür ederiz.