Bilgem Okulları'nın davetlisi olarak geçtiğimiz ay Elazığ'da bir seminer veren Prof. Dr. Soner Yıldırım, Hürriyet'ten Nuran Çakmakçı'ya eğitimde etkili öğrenme konusunda özel bir röportaj verdi.
---
Haziran ayında milyonlarca öğrenci daha iyi bir lise ve üniversite için sınava girecek. 3.5 milyon öğrencinin hayatını etkileyecek 2 büyük sınav öncesi öğrenmenin 6 büyük püf noktasını Prof. Dr. Soner Yıldırım anlattı.
Uzmanlara göre insan öğrenmesi 2.5 milyon yıllık evrimi kapsıyor. Bu uzun ve karmaşık yolculuk boyunca insanın öğrenmesi, farklı ortamlara uyum sağlama, yenilik yapma ve gelişme yeteneğimizin arkasındaki itici güç oldu. Bu, aslında insanın merakının, yaratıcılığının ve azminin de bir kanıtı olarak gösteriliyor. Haziran ayı boyunca milyonlarca öğrencinin kaderini belirleyecek iki büyük sınav var. 1 milyonu aşkın ortaokul son sınıf öğrencisinin gireceği Liselere Geçiş Sistemi (LGS) ve üniversite kapısını aralamak için yaklaşık 2.5 milyon adayın yarışacağı Yükseköğretim Kurumları Sınavı (YKS) maratonu. Bu iki önemli sınavın arifesinde fizyoloji, psikoloji, sinirbilim ve öğrenme bilimleri gibi çalışma alanlarının öğrenme üzerindeki temel araştırmalarını hatırlamakta fayda var.
Her çocuk öğrenir
Geçtiğimiz günlerde Elazığ’daki Bilgem Okulları’nda velilere bu konuda önerilerde bulunan ODTÜ Eğitim Fakültesi Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Soner Yıldırım, “Öğrenme insanın varlığının temel taşıdır ve insanın hayatta kalabilmek için geliştirdiği en önemli evrimsel kazanımdır. Unutmayın. Her çocuk öğrenir. Yeter ki odaklansın, içsel olarak güdülensin ve öğrenme etkinliklerinden keyif alsın” diyerek öğrenmeden sorumlu organın beyin olduğunun altını çizdi.
Zeka değil çaba etkili
Prof. Dr. Yıldırım sınava hızırlananlara, hazırlanacak olanlara ve ebeveynlere şu önerilerde bulundu: “Öğrenme ve başarıyı sadece zekâ ile açıklamaya kalmak bizleri büyük bir hataya sürükleyebilir. Başarıda zekânın tek başına açıklayıcı olmadığını biliyoruz. Ama çaba süresinin zekâdan daha iyi bir etken olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bu nedenle çocukların çabasını görmek, takdir etmek ve onların bu öğrenme çabasını desteklemek çocukların zekâsını kutsamaktan çok daha etkili bir yöntemdir. Aslında yaşam boyu başarılı bireylerin yetişmesinde bu öğrenme çabasının ve disiplinin önemi yadsınamaz. Çaba için de bir disiplin gerekiyor. Bu disiplini geliştirmenin de tek ve basit bir cevabı yok. Ancak çocukların gelişiminde unutmamız gereken basit bir ilke bulunuyor. Erken yaşlarda çocuklar büyük oranda ‘gözlem ve taklitle’ öğrenirler. Yani çocuklar, anne ve babalarının birçok özelliğinin en yakın gözlemcisi ve taklitçisidir. Okul ile birlikte çocuklar artık akranlarının tipik bir taklitçisi olmaya başlarlar.”
Çalışırken bunları yapın
Sınav öncesi beynimiz öğrenme sürecinde şu temel 6 bilişsel stratejiyi uygularsa daha kolay öğreniyor ve bunları hafızaya çeviriyor.
1) Aralıklı çoklu tekrar: Beynimiz bir kere duyma, bir kere görme ya da bir kere okuma ile yeni bir konuyu öğrenemiyor. Bu öğrenme yaşantılarının aralıklarla tekrar edilmesi gerekiyor. Günlük ve düzenli yapılacak konu tekrarları konuların öğrenilmesini ve hatırlanmasını kolaylaştırıyor.
2) Hatırlama pratikleri: Öğrenilen bilginin hatırlanmaya çalışılması yoluyla pekiştirilmesi, öğrenmeyi hem güçlendirir hem de derinleştirir. Hemen doğru cevaba bakmak yerine konuyu hatırlamaya çalışmak daha iyi bir öğrenme yöntemidir.
3) İçerikleri ayrıntılandırın ve ilişkilendirin: Yeni içerikleri daha anlamlı ve kalıcı hale getirmek için onu mevcut bilgilerle ilişkilendirin, açıklamaya çalışın ve örneklendirin.
4) Konuları serpiştirin: Konuları serpiştirerek çalışın. Aynı konu üzerinde uzun saatler harcamak yerine farklı konular arasında geçişler yaparak çalışmak daha etkili bir öğrenme yöntemidir. Bir günde aynı konuyu 5 saat aralıksız çalışmak yerine 5 gün boyunca o konuyu her gün bir saat çalışın.
5) Somut örnekler kullanın: Çalıştığınız konu ile ilgili somut örnekler bulmaya ve yaratmaya çalışın. Somut örneklerle eşlenen içerikleri daha kolay öğrenir ve hafızaya çevirebilirsiniz.
6) İkili kodlama yapın: Yeni konuları hem sözel (kelimelerle) hem de görsel (resimler, şemalar, grafikler vb.) yollarla çalışmak öğrenmeyi ve hatırlamayı güçlendirir. Öğrenme esnasında kendinizin elle hazırlayacağı tablolar, şemalar, grafikler ve görseller hafızayı güçlendirmenin en etkili yollarındandır. Unutmayın: El yazısı ile not aldığınızda “daha iyi” öğrenir, “daha uzun süre” hatırlayabilirsiniz. Sadece yazmak da değil ellerimizle yaptığımız tüm karmaşık motor beceriler, beynimizi en hızlı geliştiren uyaranlar arasında yer alır.
Yatağını toplayan tabağını kaldıran özgüvenli oluyor
Özellikle 3-6 yaş aralığı, çocukların öz düzenleme becerilerinin ve özgüvenlerinin gelişiminde kritik dönemlerdir. Bu yaş aralığında örneğin oyuncaklarını toplayan, yatağını düzelten, yemekten sonra tabağını kaldıran yani fiziksel ortamını düzenleyebilen çocukların özgüven ve öz düzenleme becerilerini daha hızlı kazandıklarını rahatlıkla söyleyebiliriz. O nedenle ailelerin çocukların yapabileceği işleri kendilerinin yapması, aslında onlara yapılabilecek en büyük haksızlıklardan biridir. Öğrenmede en önemli faktörlerden biri ‘Ben bunu yapabilirim, ben bunu öğrenebilirim’ duygusudur. Öğrenme bu özgüven ile başlar. Bu nedenle çocuklara erken yaşlarda özgüvenlerini ve öz düzenleme becerilerini destekleyecek sorumluluklar vermek ileride başarılı bireyler olmaları için yapılabilecek önemli bir katkıdır.
Kaynak: hurriyet.com.tr